HABER MERKEZİ- Adana’da annesinin kucağındayken vurulan 3 buçuk yaşındaki Tevriz Dora’nın ölümüne dair 3 polis hakkında açılan davanın ilk duruşmasında tanıklar, olay günü eylem olmadığını ve polislerin ateş açtığını söyledi. Polislerin tutuklama talebi ise reddedildi.
Adana’nın Seyhan ilçesinde 11 Ekim 2015’te Ankara Katliamı yıl dönümü dolayısıyla gerçekleştirilen protesto eylemlerinde annesi Kamile Dora’nın kucağındayken vurulan 3 buçuk yaşındaki Tevriz Dora’nın ölümüne ilişkin polisler A.Ü., Ö.G. ve S.T. hakkında açılan davanın ilk duruşması görüldü. Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre 3 polis, “olası kastla adam öldürme” ve “yaralama” suçlamalarıyla Adana 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısında çıktı. Dora’nın anne ve babası Kamile ile Azem Dora, Dora’nın yaşamını yitirdiği olayda yaralanan Bedia Dora ile avukatları Yasemin Dora Şeker ve Funda Buyruk duruşmaya katıldı. Tanıklar M.D., A.G., A.K. ile sanık polis memur S.T. ve avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Sanık polis S.T.’nin avukatı olmadığı için savunması alınmadı. Dora’nın babası Azem Dora, olay esnasında olay yerinde olmadığını, olaya dair sadece edindiği bilgileri anlattı. Baba Dora, polislerden şikayetçi olup, davaya katılım talebinde bulundu.
“OĞLUMA ATEŞ EDEN POLİSTİ”
Anne Dora, “Ben olay günü saat 22.00 sıralarında evimden eltim olan Mesude ve Bedia ile birlikte dışarı çıktım, komşunun avlusunun kapısındaydık. Bu sırada oğlum olan Tevriz de benim kucağımdaydı. Ayakta bulunduğumuz sırada sokak başından bir ışık geldi ve o anda silah sesleri geldi. Kendimizi avluya attık. Çocuk kucağımdayken vuruldu. Sokakta herhangi bir olay yoktu. Oğluma ateş eden polisti. Çünkü zırhlı araçtan ışık geliyordu ve anladığım kadarıyla polis dışında başka kimse yoktu. Etraftakiler Akrepten (zırhlı araç) inen polislerin geldiğini ve sokaklara silah sıktıklarını söylediler. Silah sesini duyunca avluya koştuk. Ben oğlumu vurarak ölümüne sebep olan polislerin tespitini istiyorum” diye konuştu.
TANIKLAR: SOKAKTA EYLEM YOKTU
Dora’nın yaşamını yitirdiği olayda yaralanan Bedia Dora da polislerden şikâyetçi olduğunu belirtti. Soruşturma aşamasındaki ifadesini tekrarlayan Dora, polislerin sokağın başında durup ışık tuttuğunu, önce silah sesi duymadığını, vücudunda bir yanma hissettiğini, daha sonra yaralandığını fark ettiğini anlattı.
Tanıklar, sokakta herhangi bir eylemin olmadığını, sokağın başında bulunan zırhlı araçtan ışık verilerek, polislerce sokağa rastgele ateş edildiğini kaydetti.
“KASTAN ÖLDÜRME” TALEBİ
Ailenin avukatı Yasemin Dora Şeker, soruşturma aşamasında sanık polislerin korunduğunu, delillerin karartıldığını, etkin bir soruşturma yapılmadığını, verilen hukuk mücadelesiyle polisler hakkında iddianame hazırlandığını söyledi. Av. Şeker, Anayasa Mahkemesi’nin olaya dair verdiği “yaşam hakkı ihlali” kararını anımsatarak, savcının eksik iddianame hazırladığını kaydetti. Şeker, sanıkların “kasten öldürme” ve “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan cezalandırılmasını istedi. Şeker, Sanıkların bundan sonra delillere etki etmeye gayret edeceğini, delilleri karartma ve kaçma ihtimalleri olduğunu, bu nedenle tutuklu yargılanmalarını istedi.
Av. Funda Buyruk ise, polislerin ceza almayacaklarını düşündükleri için mahkemeye gelmediğini söyledi. Buyruk, tutuklama talebinde bulundu.
Sanıkların avukatı ise, ailenin mermi çekirdeğini vermediğini iddia ederek, müvekkillerini suçsuz olduğunu beyan ederek, tutuksuz yargılanmalarını talep etti.
Sanık avukatının söylemi üzerine söz almak isteyen Av. Şeker’e söz hakkı verilmedi. Av. Şeker, “Müvekkilleri mermi çekirdeğini vermemekle, çalmakla, yalancılıkla itham ediyor. Biz defalarca savcıyı olay yerine, inceleme yapması için bizzat avukat olarak çağırdık ve eşlik ederek olay yerine gittik” tepkisinde bulundu.
Mahkeme başkanı ile Av. Şeker arasında tartışma yaşandı. Mahkeme başkanı, Av. Şeker’i zorla mahkeme salonundan çıkarmak istedi. Av. Şeker salondan ayrılmadı.
Mahkeme, sanıkların tutuklu yargılanması talebinin reddine, ifadesi alınmayan sanıkların ve tanıkların ifadelerinin alınmasına karar verdi. Duruşma 16 Mayıs 2023’e ertelendi.
