TÜM HABERLER
  • 21:22 Orta Afrika Cumhuriyeti’nde 9 Çinli maden işçisi katledildi
  • 21:10 Depremzedelerin kaldığı çadırda yangın çıktı: 1 kişi hayatını kaybetti
  • 21:03 Gazeteci Hamdullah Bayram tutuklandı
  • 18:59 Diyanete bağlı personeller deprem bölgesinde çekim yapan Yunan gazetecilerin ekipmanlarını parçaladı
  • 18:25 Patron-Devlet İş Birliğine Karşı İşçiler Kazanacak
  • 15:44 Mahkeme, Dersim isminin yasaklanmasını hukuka aykırı buldu
  • 15:32 Depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı 50 bin 96’ya yükseldi
  • 13:01 Bir Doğa Olayının Etkileri: Adıyaman
  • 12:09 HDP Bursa İl Eşbaşkanı gözaltına alındı
  • 11:51 Bolu’da maden ocağı çöktü: 7 işçi yaralandı
Yeni Demokrasi Gazetesi
20 Mart, Pazartesi
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Dünya
  • Kadın
  • Kültür-Sanat
  • Çevre
  • Gençlik
  • ÇEVİRİ
  • Yazılar
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • ANALİZ
    • MEŞA AZADÎ
    • MAKALE
    • TARİHSEL BELLEK
    • ANI – ANLATI
  • Tüm Haberler
Sonuç yok
Bütün sonuçlara bak
Yeni Demokrasi Gazetesi
Sonuç yok
Bütün sonuçlara bak
Anasayfa Yazılar POLİTİK - GÜNDEM

Vizyonumuz Demokratik Halk Devrimidir!

9 Aralık 2022
Kategori: POLİTİK - GÜNDEM, Güncel
Politik Gündem makale görseli

Politik Gündem makale görseli

Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsappTelegram
Google Haberler Google Haberler Google Haberler
Reklam

Yaşanan ekonomik krizin tüm faturası acımasız bir şekilde halka kesiliyor. Halkın enflasyon karşısında yaşadığı gelir kaybının sonucu derin bir yoksulluk, çileli yaşam şartları, geleceğe dair derin bir kaygı ve belirsizlik olmaktadır. AKP-MHP ittifakı ekonomide kaybettiği kontrolü artık her şeye rağmen sağlamayı başardığı sessizlikle, patronlara sağladığı büyük avantajlarla ve dışarıdan aldığı finansal destekle ve sistemi bu şekilde de sürdürülebilir kılmasıyla, durmaksızın pompalanan şovenizmle, dış politikadaki “büyük devlet, lider ülke” gibi ulusal gururu besleyen yalan propagandayla ve bir de halkla dalga geçmeye dönüşen seçim sonrası düzeltme vaatleriyle dengelemeye çalışmaktadır. Ancak, son olarak Kürt Ulusal Hareketine yönelik Rojava ve Irak Kürdistanı’nda gerçekleştirdiği hava saldırılarında olduğu gibi şoven dalgayla kitleleri arkasından sürükleme kabiliyetinin gerilediği görülmüştür. Tayyip Erdoğan’ın “katil, zalim, darbeci Mısır Devlet Başkanı Sisi” ile kurduğu “şirin” muhabbet, Esad ile görüşme talebi gündemi işgal etti. Hemen önce dün “terör devleti” dediği İsrail ile kurulan yeni dostluk ilişkisi, yine sırayla “şeytan” ve “katil” Suudi Arabistan’ın kapısının utanmazca çalınması, “15 Temmuz’un finansörü ve sponsoru” Birleşik Arap Emirlikleri’yle kurulan dostluk köprüsü “hepsini dize getirdik ilişkileri düzeltiyoruz” yalanıyla halka sunuldu. Ancak dün söylenenleri reddederek kurulan yeni ilişkilerin, kendilerine her türlü oyunu oynayan “ABD emperyalizminin” bölge siyasetine en üst düzeyde uyum ekseninde örgütlendiği de üstü örtülemeyen bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durum “büyük ve oyun kuran devlet, dünya lideri” gibi ağdalı söylemlere inandırılmış toplumsal kesimleri dahi derin bir şüpheye ve gerçeklere daha fazla yakınlaşmaya itmektedir. Halkın ulusal gururu en azından artık avazı yüksek şovenizmle kabartılamamaktadır.

AKP-MHP faşist ittifakı “cambaza bak” yöntemiyle halkı düne göre daha zor ikna etmekle birlikte bu yöntemde ısrarcı olmaya devam etmektedir. Zira onlar buna mahkûmdur. Düne kadar büyük desteklerle, olanaklarla palazlandırdığı, bugün de enflasyonist politikalarla beslediği zincir marketlerin fırsatçılık yaparak fiyatları şişirdiğine krizin faturasını kestiği halkı inandırarak sorunu kendinden bir nebze uzaklaştırma siyaseti de yine bu “cambaza bak” yöntemine dayanmaktadır. Bu marketlere yönelik “boykot çağrıları”nın bir yanı egemenlerin küçülen pastadan pay kapma savaşının derinleşmesiyken diğer yanı ise krizi, bir parçaya işaret ederek bütüne bir karartma uygulamaktır. Derinleşerek büyüyen ekonomik kriz egemen sınıfların daha fazla palazlanma, buna yönelik olanakları kendi lehine çevirme mücadelesini de kızıştırmaktadır. Bunun güvensizliği derinleştirmesi ve yönetme sorunlarını büyütmesi kaçınılmazdır. Aynı şekilde özellikle bankacılık, borsa vs. yani mali alanda birikerek büyüyen ve kâr oranlarına yansıyacak sorunların çatışmayı derinleştireceği öngörülebilir. AKP-MHP bloku her ne kadar sistemin sahipleri olan komprador-bürokratik-tefeci burjuvazi ve büyük toprak ağaları için siyasal ve ideolojik olarak kriz ortamında azgın sömürü çarkı için elverişli bir yönetme koşulu sağlıyor olsa da istikrar ve sürdürebilir bir durum, gelecek için güven veren bir temelden yönetimi uzaklaştırmaktadır. Bu, çatlakları derinleştirmekte, güvensizliği büyütmekte ve hiç kuşkusuz farklı arayış eğilimini beslemektedir.

“İktidar odağının” girdiği bu yeni türbülansta neden olduğu öfkeyi ise aynı iktidara aday CHP önderliğindeki Millet İttifakı örgütlemeye çalışmaktadır. Aylardır “kasım sonu ve aralık başını bekleyin”, “geliyor gelmekte olan” söylemiyle bu ittifak ve lideri CHP iki güçlü adım attı. Birinci adım Anayasa taslağında ortaklaşılması ve bunun kamuoyuna ortak bir açıklamayla sunulmasıdır. İkincisi ise CHP’nin 3 Aralık’ta “İkinci Yüzyıla Çağrı: Vizyon” ile ekonomi politikasını açıklamasıdır. Muhalefet kitlelere kendi önderliğinde bu iktidar odağından kurtulmayı vaat ederken elbette gerçeklere dokunuyor; ama onun bu gerçekliğe kısmen dokunduğunu dahası bu gerçekliğin tam da yaratıcılarından olduğunu unutmamak gerek…

Anayasa taslağının temel motivasyonu 2017 Anayasa değişikliği ile gelen “Cumhurbaşkanlığı sistemi” yerine parlamenter sisteme dayalı düzenleme olmuştur. Yani bir önceki faşist biçimin restorasyonundan başka bir vaadi olmayan, metne giren tüm özgürlük söyleminin “milli güvenlik” gerekçesine bağlandığı ve bu yolla ortadan kaldırıldığı bir 12 Eylül Anayasası benzeri taslak söz konusudur. Tayyip Erdoğan karşıtlığının kaldıraç yapılarak “liyakatli” faşizmin halka kurtuluş olarak vaat edildiği bir yeni biçim söz konusudur.

CHP’nin 3 Aralık’ta sunduğu ekonomi modeli ise başta emperyalist tekellere, TÜSİAD başta olmak üzere Türk hâkim sınıflarına verilen güvence niteliğindedir. Zira Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı olarak atanan dün Sarkozy’nin, Merkel’in danışmanlığıyla “liyakatini” ispatlayan Jeremy Rifkin liderliğinde emperyalist sisteme mutlak bağlılık vizyonudur ortaya konulan. Son yıllarda özellikle TÜSİAD’ın referans olduğu Daron Acemoğlu ile danışmanlık takımı takviye edilmiş, Kılıçdaroğlu’nun ifadesiyle 70 kişilik “liyakatli”, “siyaset üstü” bir ekibin “güç birliği” vardır. Kılıçdaroğlu halk için değil ancak emperyalist sermaye ve Türk hâkim sınıfları için sağlam bir alternatif olduğunu, 6’lı masanın diğer liderlerini de övgüye boğarak yaptığı açılış ve kapanış konuşması ile ispatladı. “Ben ‘sizi bir adaya oy vermeye çağırmıyorum’ derken neyi kastettiğimi herhalde anlamış oldunuz… Net anlaşılsın istiyorum. Türkiye’yi tek bir kişi değil, liyakate dayalı bir sistem yönetecek.” vaadi egemenlerin istikrarlı sistem arayışına, emperyalist-kapitalist sistemin güçlü ekonomist ekibiyle verilen bir karşılık olmuştur. Kılıçdaroğlu “Ben, kirli sermayenin adamı olmam” derken uluslararası temaslarda toplamda 5 trilyon 461 milyar dolarlık fon yöneten yatırım bankaları ve girişim sermayesi fonlarıyla verimli toplantılar yaptığını açıklayarak dünya halklarını iliğine kadar sömüren asalak emperyalist sermayeye övgüler dizmeyi ihmal etmedi. Vurguncu, tefeci, borsa spekülatörü, eli kanlı emperyalist mali sermayenin her çeşidine halkı özgürce ve azgınca sömürme olanağını vaat ettiğini üstü kapalı da olsa açıkladı Kılıçdaroğlu. Buna onlar da mahkûm. Zira çok güçsüz, zayıf bir sermaye yapısına sahipler, dev tekellerin, finans sermayenin hortumları olmadan kitleleri kendi iktidarlarına ikna edemezdi onlar da…

Seçimlere doğru giderken Cumhur ve Millet ittifakları iki cepheden halka sadece emperyalist sisteme daha güçlü bağlanma, bu sisteme daha iyi hizmet etme vaadini açık ya da örtülü şekilde sunuyor. Sömürü çarklarını yetkinleştirme, azgınlaşan devlet korumalı şirketleri bu kez liyakatle destekleme, esas olarak ranta dayanan kazancın “kendileri arasında” adilane bölüşümü, kâr için faizle sermaye sağlama yoluyla halka daha fazla yoksulluk ve baskı getireceklerine yeminler ediyorlar. Halkı şekerle kandırılacak çocuk olarak görüyorlar. Sundukları şey ise şekere bulanmış zehir. Bunu olabildiğince pervasız, olabildiğince hoyrat şekilde yapıyorlar. Hal böyleyken en güçlü dayanakları halkın örgütsüzlüğüdür. Bunu bir çaresizlik ve mahkûmiyet olarak değerlendirip 100 yıllık faşist baskıyı, azgın sömürüyü “ikinci yüzyıl vizyonuna” çeviriyorlar.

Kitleler yaşadıkları çelişkilerle, birikmiş öfke ile günbegün çileli bir yaşam içinde sürüklenirken yıkıcı bir seçim kampanyasında tercihe zorlanıyor. Vereceği oylarla celladına dar ağacı, ip için imkân sunmaya itekleniyor. Dev kampanyalarla amaçlanan nihayet budur. Bunu defalarca yaptılar. Tek parti döneminden, Demokrat Parti’den, Milli Birlik hükümetlerinden, ANAP’tan, DYP’den, Çiller vb.lerinden nefret edilmesinin nedenleri bugün de seçim kampanyalarında dile gelecektir. Geleceği karartılması yönlü tercihe zorlanan halkın kendi tercihini yaratması için hiçbir ileri adım atmamakta ısrar ediyorlar. Kendi aralarındaki dalaşı halka dayatıyorlar. Karartılan gelecek halkın çelişkileri, bunların nedenlerini kavramasıyla ve mücadele için yeterli gerekçeleri keşfetmesiyle kuşkusuz aydınlanacaktır. Çare seçimler, emperyalizme tek kişiyle ya da “güç birliğiyle” daha güçlü peşkeş çekilecek alternatiflerde değildir. Çare komünistlerin önderliğinde halkı gerçek kurtuluşunu sağlayacağı Demokratik Halk Devrimi yolunda örgütleyerek, seferber ederek, bilinçlendirerek yürüteceği mücadelededir. Bu mücadele halkın kendi sorunları etrafında birleşmesi, Halk Savaşı güzergâhında örgütlenmesi, sınıf düşmanlarına yönelmesiyle amacına ulaşacaktır. Demokratik Halk Devrimi tek çaredir. Kurtuluşun güzergâhıdır. Bu yolda kararlılıkla yürüyerek, örgütlenerek, bilinçlenerek ve eyleme geçerek kazanacağız.

Etiketler: ikinci yüzyılkılıçdaroğluPolitika
PaylaşTweetGönderPaylaşTaramaGönder
Önceki haber

Gazetemiz Yeni Demokrasi’nin 126. sayısı “Bütçe Savaşa Akıyor, Yoksulluk Derinleşiyor” manşetiyle çıktı

Sonraki haber

Konya’da lise öğrencisi “MİT’e memur alma” vaadiyle sistematik cinsel istismara maruz kaldı

İlişkiliHaberler

Depremzedelerin çadırında yangın çıktı: 1 kişi hayatını kaybetti
Güncel

Depremzedelerin kaldığı çadırda yangın çıktı: 1 kişi hayatını kaybetti

20 Mart 2023
Hamdullah Bayram
Güncel

Gazeteci Hamdullah Bayram tutuklandı

20 Mart 2023
Hatay’da Diyanet personeli, Yunan gazetecilerin ekipmanını parçaladı
Güncel

Diyanete bağlı personeller deprem bölgesinde çekim yapan Yunan gazetecilerin ekipmanlarını parçaladı

20 Mart 2023
Patron-Devlet İş Birliğine Karşı İşçiler Kazanacak
Emek

Patron-Devlet İş Birliğine Karşı İşçiler Kazanacak

20 Mart 2023
Erzurum İstinaf Mahkemeleri
Güncel

Mahkeme, Dersim isminin yasaklanmasını hukuka aykırı buldu

20 Mart 2023
Deprem
Güncel

Depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısı 50 bin 96’ya yükseldi

20 Mart 2023
Sonraki haber
Konya'da lise öğrencisi

Konya'da lise öğrencisi "MİT'e memur alma" vaadiyle sistematik cinsel istismara maruz kaldı

SON HABERLER

Orta Afrika Cumhuriyeti’nde 9 Çinli maden işçisi katledildi

21:22

Depremzedelerin kaldığı çadırda yangın çıktı: 1 kişi hayatını kaybetti

21:10

Gazeteci Hamdullah Bayram tutuklandı

21:03

Diyanete bağlı personeller deprem bölgesinde çekim yapan Yunan gazetecilerin ekipmanlarını parçaladı

18:59

Patron-Devlet İş Birliğine Karşı İşçiler Kazanacak

18:25

Mahkeme, Dersim isminin yasaklanmasını hukuka aykırı buldu

15:44

BAĞLANTILAR

▪ Umut Yayımcılık
▪ Partizan
▪ Partizan Arşiv
▪ Partizan Medya
▪ PŞTA
▪ Yeni Demokrat Kadın
▪ Yeni Demokrat Gençlik
▪ Avrupa Haber Merkezi
▪ İbrahim Kaypakkaya

2020 Copyleft  Yeni Demokrasi – Yeni Demokrasi’de yer alan yazı, fotoğraf ve haberler kaynak gösterilmek şartıyla kullanılabilir.
Yeni Demokrasi | işçi sınıfı ve emekçilerin, ezilen ulus ve milliyetlerin, geleceksiz bırakılan gençliğin, devrimci tutsakların ve devrimci basının sesidir.

İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz: [email protected]

Sonuç yok
Bütün sonuçlara bak
  • Anasayfa
  • Güncel
  • Emek
  • Dünya
  • Kadın
  • Kültür-Sanat
  • Çevre
  • Gençlik
  • ÇEVİRİ
  • Yazılar
    • POLİTİK – GÜNDEM
    • KOLEKTİF DOĞRULTU
    • ANALİZ
    • MEŞA AZADÎ
    • MAKALE
    • TARİHSEL BELLEK
    • ANI – ANLATI
  • Tüm Haberler

Copyleft 2020, dizayn yeni demokrasi
İletişim ve haber göndermek için e-posta adresimiz:[email protected]